Bir mezar kadar soğuk içim
elimde bir kalem
bir uçurumun kenarında
dudaklarım titreyerek tekrarlıyorum
“Ben bir hiçim,
ben bir hiçim.”
Belki de son seçim
atlayacağım.
Ağladığıma değse
ağlamayacağım.
20.05.2005, Ahmet Çağrı Özsema
Bir mezar kadar soğuk içim
elimde bir kalem
bir uçurumun kenarında
dudaklarım titreyerek tekrarlıyorum
“Ben bir hiçim,
ben bir hiçim.”
Belki de son seçim
atlayacağım.
Ağladığıma değse
ağlamayacağım.
20.05.2005, Ahmet Çağrı Özsema
Bir kız, aynı çatı altındayız, hiç konuşmadık, adını da bilmiyorum. Kimmiş, neymiş umurumda değil! Yalnız bir otobüste gözgöze geldik, yalnız birkaç saniye. Ama gelse ser dese yüreğini önüme, sersem yüreğimi…
Gün olur, bir tek adın kalır dünyada Uğruna ölmeyi göze aldığım gözlerin bir saksıda toprak olur, ellerin bir böceğin midesinde akşam yemeği. Oysa beni sevsen, bir tek adın kalmaz dünyada…
Kızım, canımın diğer yarısı. öyle kötü kötü bakma bana seni ben öldürmedim, annen öldürdü. annen olsaydı ya da ben tanısaydım anneni en geç beş sene bilemedin altı bir yuvamız olurdu…
Dört yanı acılara çevrili Birer adayız ikimizde… Çaresiziz kıyılarımıza vuran hırçın dalgalara, Suskunuz Ne kadar güzel olsak da Yalnız kalmamıza… Ahmet Çağrı Özsema
Kar altında sokakta yatan bir ayyaş kadar muhtacım ayaklarına Üstelik aylardır ağzına içki süremeyen bir ayyaş kadar. Ahmet Çağrı Özsema
Gözlerinin aynasında yarım kalan umudum yudum yudum kayboldu sonunda... Düne kadar geleceğimdin artık tarihimsin. Düne kadar geleceğimdin artık gelmeyeceğimsin! Ahmet Çağrı Özsema
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
Bu web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezler kullanılmaktadır.
Detaylar