En iyi savaş filmleri

En iyi savaş filmleri
0

Büyük trajediler, hırslar, kayıplar, çatışmalar, ele geçirilmesi zor cepheler ve her zaman acı… Her zaman hüzün… Bu yazımızda en iyi savaş filmlerini bir araya getirdik.

En iyi tarihi savaş filmleri

John Wayne, Sean Connery ve Henry Fonda  gibi efsanevi isimlerin rol aldığı Normandiya çıkarmasını ve bu esnada sivil halkın yaşadıklarını konu alan “The Longest Day” kendisinden sonraki birçok savaş filmini etkilediği gibi özellikle çıkarma sahneleriyle sinemaseverlerin hafızalarına kazındı.

En önemli savaş karşıtı filmlerden biri olarak kabul edilen Come and See ise 2. Dünya Savaşı’nda Alman işgali altındaki Sovyet Beyaz Rusya’da bir gencin partizanlara katılma hikâyesi çevresinde, Nazi işgalinin yarattığı maddi ve ruhsal yıkımları ele alır.

Oscar ödüllü yönetmen Andrzej Wajda’nın yönettiği  Ashes and Diamonds’da ise  Polonya’da Nazi işgalcilere karşı bir zamanlar zorunlu olarak

Come and See

işbirliği yapmış olan Milliyetçi güçlerin ve Komünistlerin aralarındaki ittifakın artık çatırdamaya başladığı 2. Dünya Savaşı’nın son günleri beyaz perdeye yansır.

Sinema tarihinde önemli bir yeri olan savaş filmlerinden biri de hiç kuşkusuz Patton. 2. Dünya Savaşı’nın efsanevi ve “nevi şahsına münhasır” generali Patton’ın hikâyesinin anlatıldığı film 1971 yılında tam 7 Oscar birden almıştı.

Savaş filmleri dosyamızda Stanley Kubrick’in iki filmi yer alıyor. Birincisi  Fransız ordusundaki komuta kademesinin savaşmak istemeyen askerlere gözdağı verip korkutmak amacıyla suçsuz askerleri kurşuna dizmesini konulan yaşanmış olayların anlatıldığı Paths of Glory… Dosyamızda kendisine yer bulan diğer Kubrick filmiyse Vietnam Savaşı öncesi Amerikan ordusunun eğitimleri ve Vietnam Savaşı sırasında Amerikan ordusundaki askerlerin başından geçen olayların anlatıldığı Full Metal Jacket

Vietnam savaşını anlatan ve klasikler arasına adını yazdıran bir diğer başyapıt ise usta yönetmen Francis Ford Coppola’nın yönettiği 1979 yapımı Apocalypse Now

Letters From Iwo Jima

Sayısız başarılı filmin altında imzası bulunan Clint Eastwood’un aynı dönemde çektiği ve ikinci Dünya Savaşı’nın en kanlı çarpışmalarından Iwo Jima Muharebelerini anlatan Letters from Iwo Jima ve Flags of our Fathers da savaş filmleri denilince akla ilk gelen eserler arasında…

Usta yönetmen Steven Spielberg de 2. Dünya savaşını konulu birçok başyapıtta imzası bulunan isimlerden. Güneş İmparatorluğu, Münih ve Schindler’in Listesi’nin yanı sıra diğer üç kardeşi savaş sırasında farklı cephelerde ölen, bunun sonucunda eve dönüş vizesi alan James Francis Ryan isimli askeri bulmaya çalışan bir yüz başı ve yanındaki askerlerin başlarından geçenleri konu alan Er Ryan’ı Kurtarmak bu filmlerin başında geliyor.

Oliver Stone’un rejisör koltuğuna oturduğu ve kendisine en iyi yönetmen dalında Oscar’ı getiren Born on the Fourth of July ise iz bırakan savaş filmlerinden… Oliver Stone’un dünya sinema tarihine adını altın harflerle yazdıran bir diğer savaş filmiyse Platoon

1957’de sekiz dalda Oscar’a aday olan ve En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü, En İyi Kurgu ve En İyi Müzik dallarında ödüle layık görülen The Bridge on the River Kwai de klasikler arasında yer alıyor.

Savaş filmlerinden bahsederken Akira Kurosawa’nın şiirsel anlatımıyla savaş filmlerine yeni bir boyut getirdiği Ran filmini anmamak olmaz.

Enemy At The Gates

Sovyet keskin nişancısı Vasiliy Grigoryeviç Zaytsev’in keskin nişancı oluşu ve Stalingrad Savaşı’nda rakibi Alman keskin nişancısı Binbaşı Erwin König’le mücadelesi canlandırılan Enemy at the Gates de iz bırakan savaş filmleri arasında sayılabilir.
Robin Williams’ın oyunculuğuyla adeta devleştiği savaşın dehşetine, komedinin ve iyimserliğin çerçevesinden bakan Good Morning Vietnam da savaşı konu edinen kara mizah filmleri arasında ön plana çıkıyor.

Özel dosyamızda son olarak ekranlarınıza getireceğimiz film ise savaşı tiye alan bir başyapıt; What Did You Do in the War, Daddy?… 2. Dünya Savaşı sırasında Müttefikler İtalya’nın Sicilya adasını işgal etmeye hazırlanırken, köy sakinlerinin ve köyde konuşlanmış İtalyan askerlerinin savaşmaya niyetleri yoktur. Onların bütün derdi geleneksel şenliklerini yapmak ve futbol maçıdır.

Sinemada Savaş ve Çocuklar

Savaşın acımasız yüzü en çok da çocukları etkilemektedir ve bu trajik durum birçok filmde oldukça etkileyici bir dille anlatmıştır. Savaş ve çocuklar denilince akla gelen ilk filmlerden biri Tarkovsky’nin ilk uzun metrajlı filmi olan İkinci Dünya Savaşı’nda köyü Naziler tarafından yerle bir edilen on iki yaşındaki İvan’ın hikâyesini beyazperdeye taşıyan Ivan’ın çocukluğu… Bir diğeriyse En İyi Yabancı Film Oscarı ve Altın Palmiye dahil 13 önemli ödül kazanan ve Nobel ödüllü Alman edebiyatçı Günter Grass’ın aynı adlı kitabından sinemaya uyarlanan Die Blechtrommel

Filmde  2.Dünya Savaşı yaklaşırken ülkede olup bitenlere duyarsız kalan orta sınıf Alman toplumunu bir yadsıma biçimi olarak, çevresinde gözlemlediği erişkinlerin mutsuz ve acınılacak dünyalarına katılmaktansa hep çocuk olarak kalmaya karar veren ve bu protesto kararının ardından yıllarca fiziksel olarak da büyümeyen bir çocuğun hikayesi anlatılıyor.

Ve Roberto Benigni’nin yönettiği, karısı ve oğlu ile birlikte Yahudi kamplarına götürülen Yahudi bir babanın ve peşinden giden İtalyan bir annenin, çocuğunu korumak için yaptığı sayısız özveriyi anlatan Hayat Güzeldir

Dünyadaki büyük yıkımlara ve büyük acılara neden olan savaş umarız bundan sonraki dönemde sadece filmlerde kalır…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir