Çivisi Çıkmış Dünya

siir

Yaşadığımız dünyada karşısında savaşılacak bir çok şey var. Zulümler, sistemler, hastalıklar, açlık, çevre kirliliği, kapitalizm, çocuk ölümleri…

Şüphesiz topla, tüfekle, taşla, sopayla verilecek bir savaş değil bu. Zira galibi olmaz içinde kan olan savaşların.

Kendimizle bu savaş, öze dönmekle, Adem ve Havva olabilmekle ilgili yeniden…

Dünyanın daha iyi, daha yaşanılabilir, daha düzenli olduğu yalan. Hatta bize dayatılan özgürlük, bağımsızlık, adalet kavramları bile.

Adaletin simgesinin terazi olması çok doğru kim ağırsa ondan yana adalet.  Gerçeğin tek, doğrunun ise milyonlarca olduğunu unutmuşuz çoktan. Her gerçeği doğru kabul etmeye başlamışız.

Unutmuşuz bir ekmekle doyabileceğimizi, bir de suya ihtiyacımız olduğunu en fazla. Günbegün sahte gereksinimler doğurmuşuz kendimize. Büyüttüğümüz sandığımız dünyayı daraltmışız kendimize gün geçtikçe. Ve kendimiz satın almışız bu tutsaklığı her nefesimizi, her anımızı harcayarak kazandığımız paramız ile.

Şimdi o bütün “güçlüler” senin sayende güçlüler ve zayıfsan kardeşim bil ki senin yüzünden. Sen bile unutmuşsun bunu, oysa onlar unutmadılar ve asla es geçmeyecekler ağzına bir parmak bal çalmayı.

Yağmurda ıslanmayı, çıplak ayak dolaşmayı yakıştıramıyorsan kendine, layıksın kardeşim bu pis havayı solumaya.

En güzeli senin olsun her şeyin yine  sözüm yok ama o zaman hayıflanmayacaksın ölen insanlara.

O zaman hayıflanmayacaksın bozulan düzenlere.

Her semer bir eşek bulur kendine.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık