Bir mezar kadar soğuk içim
elimde bir kalem
bir uçurumun kenarında
dudaklarım titreyerek tekrarlıyorum
“Ben bir hiçim,
ben bir hiçim.”
Belki de son seçim
atlayacağım.
Ağladığıma değse
ağlamayacağım.
20.05.2005, Ahmet Çağrı Özsema
Bir mezar kadar soğuk içim
elimde bir kalem
bir uçurumun kenarında
dudaklarım titreyerek tekrarlıyorum
“Ben bir hiçim,
ben bir hiçim.”
Belki de son seçim
atlayacağım.
Ağladığıma değse
ağlamayacağım.
20.05.2005, Ahmet Çağrı Özsema
-Bedri Rahmi Eyüboğlu'na- Ha gündeyindesin dünyanın ha kuzeyinde gökyüzü her yerde aynı gökyüzü isterse altı ay sürsün gündüzü altı ay gece hemen peşinde Petrol sudan değerli gözükse de petrolsüz yaşanır…
Dört yanı acılara çevrili Birer adayız ikimizde… Çaresiziz kıyılarımıza vuran hırçın dalgalara, Suskunuz Ne kadar güzel olsak da Yalnız kalmamıza… Ahmet Çağrı Özsema
Senin görmediğin defterime Tutmadığın ellerimle Bilmediğin bir lisanın En hüzünlü kelimelerini döküyorum kendimce. Sana bir ömür biriktiriyorum sessizce. Bir bardak çaya, sigaraya, geceye sığınıyorum. Gülmüyor, konuşmuyorum. Sana bir aşk biriktiriyorum…
Gözlerinin aynasında yarım kalan umudum yudum yudum kayboldu sonunda... Düne kadar geleceğimdin artık tarihimsin. Düne kadar geleceğimdin artık gelmeyeceğimsin! Ahmet Çağrı Özsema
Bir ölüyü defnettiler bugün, Tüm hayatı boyunca Sırtına bindikleri için mi? Sırtlarında taşıdılar. Geç ayrılmak için Yavaş yavaş yürüdüler. Toplandılar başına, Bir çukura attılar. Çekilin çekilin başından Ölü nefes alamıyor…
Hadi gel, Bir şehri baştan yaratalım seninle Öpüşmediğimiz telefon kulübesi, Sarılmadığımız otobüs durağı, El ele tutuşmadığımız sokak kalmasın Tek tek oturalım bütün parklarda Kuşlar bile bizi kıskansın Öyle oturup kalalım…
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
Bu web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezler kullanılmaktadır.
Detaylar