Mutluluğumsun

siir

Sen yokken ben de yoktum.

Seninle başladım bu hayata, öncesi yok. İlk gülümsemende sildim bütün geçmişimi, gözlerine ilk bakışımda anladım senden önce yılların boşa geçtiğini. Şimdi yeniden tanıyorum dünyayı aşkınla. Erken uyanıp gün doğuşunu izliyorum çocukluğumdaki gibi. Güneşin ilk ışıklarının nasıl da saçlarına benzediğini farkediyorum.Usul usul süzülen bulutların ellerine benzediğini görüyorum. Gülümsüyorum her sabah dünyaya gözlerimi açtığımda, ilk seni görüp sana gülümser gibi.

Senden önce yoktu boğaz, kız kulesi, martılar….

Senden önce yoktu İstanbul, benim için herhangi bir şehirdi. Şimdi sen kokuyor boğazdan esen rüzgar, senin adını haykırıyor martılar, sen gülümse diye açıyor erguvanlar. Bense bu şehrin sokaklarında içimde seni taşıyarak dolaşıyorum. Her adımım seninle, her nefeste seni soluyorum.

Baştan başa yeni bir hayatsın sen, umudumsun, doğumumsun, ölümümsün.

İçinde sen olmayan hiçbir şey yok benim için artık, damarlarımda dolaşan kandasın, içtiğim suda, yediğim yemekte, şehrimde, odamda, evimde, yastığımda sen varsın.

Adın vaadedilmiş en güzel cennet bana, ellerin tutunduğum dalım, gözlerin en büyük hazinem.

Aşkınla var bu yaşam, sesinle var oluyor bu adam.

Mutluluğumsun.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık