Biten bir aşka üzülmek için fazla kirli bu dünya.
“Benimsin” diyebilmek için hayat çok kısa.
Ne gündüzler mutlu olabilmek için yeterince aydınlık
Ne de geceler yeter yaralarımızı saklamaya.
İtiraf etmek zor
Alabildiğine kalabalıkken etrafın
yalnız olduğunu…
Ne aradığını bilmek kolay da…
Bulabilmek…
Ah ne zor!
Kolay mı?
Yalan söylememek gerçekleri görüp de…
Sessiz kalmadan da susmayı bilmek.
Kaleme kağıda sarılıp da
Tek bir ağacı bile incitmemek…
Savaşırken ekmek için
unutmamak barış türküleri söylemeyi
en köhne köşesinde yolculuğunun
enseyi karartmamak,
yılmamak, yıkılmamak, düşmemek!
Şarabı içerken üzüme üzülmemek!
Okyanuslar sığmazken düşlerine
Demir at bakalım tek bir limana…
Fiyakalı cümleler kur, büyük sözler söyle
Güneş batıyor nasılsa sen gölgeni büyüt
Durduğun yerde küçüldükçe…
Vazgeçmek için fazla güzel bu dünya,
“Bitti” diyebilmek kimin ne haddine.
Bugünün bir sonu var…
Ama yarınlar…
Kim bilir…
belki de bizim yarınlarımız.