Ünlü yazarların gizemli sırları
Onların öykülerini, romanlarını hepimiz biliyoruz… Arkalarında sayısız eser, sayısız cümle, sayısız hikaye bıraktılar… Hayatlarını bir yere kadar biliyoruz ama elbette bilmediğimiz birçok sırları var. Şimdi onların çok az bilinen sırlarını öğrenmeye ve onları daha yakından tanımaya hazır mısınız?
MORGLARI ZİYARET EDEN YAZAR
Hemen hemen her yazarın takıntılı bir şekilde ziyaret etmeyi sevdiği yerler vardır ama Charles Dickes’ın tercihi oldukça dikkat çekici. Charles Dickens morgları ziyaret eder ve buralarda uzunca vakit geçirirdi. Morgda vakit geçirmek ona ilham mı veriyor yoksa bu durumun farklı bir nedeni mi var bilinmez ama ünlü yazar bunu neden yaptığını “Görünmez bir güç beni morga doğru çekiyor” sözleriyle açıklama çalışıyor.
TOLSTOY’UN SIRLARI
Bu konuda kesin bir kaynak olmasa da Rus edebiyatının en güçlü isimlerinden biri olan Tolstoy’un soy ağacının Cengiz Han’a kadar uzandığı rivayet edilir.
Tolstoy hakkında az bilinen bir diğer bilgi ise 1854 yılında Silistre Kuşatmasinda Türklere karşı savaştığı…
Tolstoy fakirlere sadaka vermekten hoşlanmazdı. O farklı şekillerde yardım etmenin doğru olduğuna inanıyordu. Para vermek yerine fakirlerin sorunlarını halletmeye ve ihtiyaç duydukları konularda yanlarında olmaya çalışırdı.
Tolstoy’un zaman zaman teknolojik gelişmeleri tiye aldığı konuşulsa da o her zaman yaşadığı çağın ötesinde bir insan oldu. Bugün son derece popüler olan vegan ve vejeteryan beslenme akımının Rusya’daki en büyük öncülerinden biriydi. Ünlü yazar bu düşüncesini şu sözlerle dile getirmişti; “Eğer insan gerçekten ve ciddi anlamda iyi bir yaşam sürdürmek istiyorsa, yapması gereken ilk şey hayvansal gıdaları kullanmamak olacaktır.“
TEFECİ SHAKESPEARE
Şimdiden uyaralım bu bilgi sizi biraz hayal kırıklığına uğratabilir. Robert Schnakenberg’e göre William Shakespeare kıtlık döneminde tahıl ticareti ve tefecilik yaparak, vergi kaçırarak geçimini sağlayan bir tüccardı. Elbette İngilizler en büyük yazarlarının adının bu suçlamalarla birlikte anılmasını istemiyor. Bu iddiaların gerçek mi yoksa iftira mı olduğu hala edebiyat çevrelerinde tartışılıyor olsa da ünlü yazarın kendisinin değil ama babasının tefecilikten birkaç kez yargılandığı kayıtlarla sabit.
BALZAC’IN KAHVE TUTKUSU
Çok verimli bir yazar olan ve sayısız eser üreten Honore de Balzac her gün öğle 1’de uyanıyor saabaha karşı 4’e kadar yazı yazıyordu. Bu her gün 15 saat süren yazın mesaisinde ona kahveler eşlik ediyordu. Günde 50 fincan kahve içtiği dahi oluyordu. Balzac 1850 yılının bir Ağustos gününde, yüksek dozda tükettiği koyu kahvelerin kalbine verdiği ağırlığa daha fazla dayanamadı ve hayata veda etti.
UYKUSUZ HER GECE
Mark Twain insomnia yani uyuyamama rahatsızlığından muzdaripti. Uyuymadığı geceleri yazarak değerlendirse de hiç beklenmedik zamanlarda hiç beklenmedikleri yerlerde uyuyakalıyordu.
BAKIMLI VICTOR HUGO
“Sefiller” ve “Notre Dame’ın Kamburu” gibi başyapıtların efsane yazarı Victor Hugo için nasıl gördündüğü çok önemliydi. Zamana karşı bir savaş halindeydi ve asla yaşlanmak istemiyordu. Vücudunu diri tutmak için her sabah buzlu suyla yıkanır, sesi güzel çıksın diye çiğ yumurta içerdi. Kötü görünmekten korkan yazar; her zaman şık giyinir, her gün ama her gün berbere gidip saçını düzelttirir, dakikalarca aynada kendini izlerdi.
Victor Hugo ilham gelmediği anlar için de kendince bir çözüm üretmişti. İlham gelmediğini hissettiğinde tüm kıyafetlerini çıkarıp hizmetlisine verir ve yanında yalnızca kalem ve kâğıt ile kendini bir odaya kapatırdı.
